Hastanız Ex Oldu!

Bir Cümlenin Yarattığı Travma

Yıllar önce, genç yaşta kaybettiğimiz teyzemin ardından doktorun anneme söylediği o cümleyi hiç unutmuyorum:

“Ex oldu.”

Tıbbi jargonda bu ifade, “vefat etti” anlamına geliyor.
Ama o kadar soğuk ve hazırlıksız bir şekilde söylenmişti ki, annem o an ne demek istendiğini bile anlayamamıştı.

Sözün Gücü ve İnsani Dokunuş

Kanser teşhisi aldığım dönemde tanıştığım birçok kadın da aynı şeyi anlattı:
Hastalıktan çok, doktorun haberi veriş biçiminin travmasını atlatamamışlardı.

Bir haberin kendisi kadar, nasıl söylendiği de önemlidir.
Ve bu sadece sağlık alanında değil, iş hayatında da geçerli.

İşten Çıkarmalar da Bir İletişim Biçimidir

Benzer bir süreci işten çıkarma kararlarında da görüyorum.

Evet, işe alımlar kadar çıkışlar da olabilir — bu normaldir.
Ama o noktaya gelene kadar yapılması gereken çok şey vardır.

  • Zamanında geri bildirim verilse,

  • Kişinin hangi alanlarda desteğe ihtiyaç duyduğu sorgulansa,

  • Karar bir “sürpriz” olarak gelmese...

Birçok zor karar çok daha insani şekilde yönetilebilir.

Kasıt Olmadan da Can Yanabilir

Kişiden kaynaklanmayan çıkış kararları da olur:
organizasyonel değişiklikler, küçülmeler, yönetim değişimleri…

Ancak ortada kasıt yoksa, çıkış her zaman son çare olmalı.
Başka bir pozisyon varsa değerlendirilmesi, yoksa kişinin yeni bir iş bulması için
offboarding sürecinde desteklenmesi gerekir.

Çünkü bu sadece bir “ayrılık” değil, bir insanın geçim kaynağıdır.

Yöneticiler İçin Bir Soru

Bir çıkış kararı verildiğinde, yöneticilerin kendine sorması gereken çok basit ama derin bir soru vardır:

“Bu kişi eve gittiğinde ailesine ‘işten çıkarıldım’ diyecek.
Ben bu kararı açıklarken kendi insan yanımı koruyabildim mi?”

Aynı “hastanız ex oldu” demek gibi, işten çıkış da
insaniyetimizi kaybetmeden, karşımızdakinin bir evlat, bir anne, bir baba olduğunu hatırlayarak söylenmelidir.

Sonuç: Çıkış Bir İstatistik Değil, Bir Hayattır

Aksi takdirde, çıkışlar şirketler için sadece bir istatistik olur.
Oysa söz konusu olan, bir insanın hayatıdır.

Empati, iş dünyasında lüks değil, liderliğin özüdür.

Previous
Previous

Çeşmenin Başındayken Suyunuzu Doldurdunuz mu?”

Next
Next

Referans mı? Torpil mi?