İş başvurularında nicelik mi, nitelik mi daha etkili?
İş arama sürecindeki danışanlarımdan en sık duyduğum cümlelerden biri şu:
“Yüzlerce ilana başvuruyorum, ama olumsuz bile dönüş olmuyor. CV’mi uzaya fırlatmış gibiyim. Ben iş bulamayacak mıyım?”
Türkiye’de de, Kanada’da da bu hissiyat aynı.
Bence kritik soru şu:
Daha fazla başvuru, kabul edilme şansınızı mı artırır?
Yoksa
Az ama odaklı başvuru mu daha etkilidir?
İşe alım süreçlerini yakından takip eden biri olarak, hâlâ birçok adayın başvuru sürecini “rakam” odaklı yürüttüğünü gözlemliyorum.
Tabii ki nereye ve ne zaman başvurulduğunu takip etmek faydalı.
Ama bu bir skor oyunu değil — başvuru sayısı arttıkça kazanma şansı da artacak diye bir denklem yok.
Artık önemli olan:
Ne kadar çok başvurduğunuz değil, o ilana ne kadar hazırlıklı ve odaklı başvurduğunuz.
Benim bu konudaki tavsiyem:
✅ Her ilana özel, sade ama hedefe yönelik bir CV hazırlayın.
✅ Fotoğraflı, tasarımlı özgeçmişler yerine, eski usul cv ile başvurun. Fotoğraflı, tasarımlı CV’leri sadece elden vereceğiniz ya da doğrudan kişiye ileteceğiniz durumlarda kullanın.
✅ Mümkünse bir ön yazıyla başvurunuzu destekleyin.
✅ Pozisyona nasıl katkı sağlayacağınızı 1-2 cümleyle bile olsa vurgulayın.
✅ CV’nizi her başvuruda güncelleyin ve ilandaki ifadelerle örtüşen anahtar kelimeler kullanın.
✅Sayfalarca genel CV yerine, iyi hedeflenmiş 1-2 sayfalık bir CV (deneyim yüksekse 3 sayfaya çıkabilir) çoğu zaman çok daha etkili olur.
Peki siz ne düşünüyorsunuz?
Az başvuru, yüksek etki mi?
Yoksa çok başvuru, biraz şans mı?

