Bar Açtığımızda Öğrendiklerimiz

Girişimcilikte hayat dersleri

Bir Hayalin Başlangıcı

12 sene önce, İstanbul’dan Ankara’ya döndüğümüz dönemde, ben kurumsalda devam ettim, eşim ise hayalini gerçekleştirip kendi barını açtı.
Ama “açtı” demek, göründüğü kadar kolay değildi.

Başlangıçta sadece bir fikirdi. “Daha zamanımız var” diye düşünürken, Tunalı Hilmi Caddesi’nde bir mekânın el değiştireceğini duyduk.
Gittiğimizde gördüğümüz yer aslında bir kebapçıydı. Duvarlar fayans, hayalimizdeki bara çok uzaktı.

Ama konum çok iyiydi, karar vermek için sadece iki günümüz vardı.
Hayal gücümüzü devreye soktuk ve karar verdik.

“Açmayın” Dediler, Ama Açtık

O dönemde kurumsalda yiyecek–içecek sektöründe İK müdürlüğü yapıyordum.
Görüşüne çok güvendiğim birine danıştım, bana tek cümle söyledi:

“Açmayın.”

Ama biz dinlemedik. Açtık.
Ne demek istediğini zamanla anladık.

İlk Dersler: Başlamak, Öğrenmenin En Büyük Adımıdır

  1. Mükemmeliyet Yerine Başlangıç

Mekânı eşim, kardeşi ve ortak arkadaşı işletti.
Hayatımız boyunca işletecekmişiz gibi düşündük — tam bir deneyimsizlik.

Aralık’ta dükkânı aldık, Mart ortasına kadar tadilat sürdü.
Gerçek ahşap malzemeler, özel tasarım bar sandalyeleri...
ok fazla para harcadık.

💡 Ders: En başta her şey mükemmel olmak zorunda değil.
Başla, zaman içinde geliştirirsin.

2. Basit Başla, Odaklan

Menüyü belirlerken herkesin damak zevkine hitap etmek istedik.
“Bar” desek de yemeklerimiz iddialı olsun dedik.
Menü çok genişti: et tabakları, makarnalar, farklı yemek çeşitleri…

Ama pratikte her çeşit, ayrı stok ve ayrı ustaydı.

Ders: Basit başla.
Her şeye sahip olamazsın; güçlü olduğun alanlara odaklan.

3. Küçük Ekip, Büyük Verim

Mekân büyük, menü geniş olunca 30 kişilik bir ekiple başladık.

Ders: Ne kadar az personelle çalışabilirsen, o kadar çevik olursun.

4. Kriz Anında Çırak Olmayı Bil

Bir gün mutfak ustası ve ekibi topluca bir otele transfer oldu.
Biz bunu ancak vardiyaya gelmediklerinde öğrendik.
Eşim kolları sıvayıp mutfağa girmek zorunda kaldı.

Ders: Her şeyi en iyi yapamazsın ama her konudan biraz anlaman gerekir.
Gerekirse çırak seviyesinde bilgiyle bile günü kurtarabilmelisin.

Sonuç: Pişman mıyız? Hayır. Aynı şekilde yapar mıydık? Asla.

Bütün zorluklara rağmen, o dönem Ankara’nın en iyi mekânlarından biri olduk.
Eşim gece gündüz çalıştığı için birlikte tatil yapamadığımız dönemler oldu.
Sonrasında devrettik.

Geriye dönüp baktığımızda pişman değiliz.
Ama şimdi olsa, çok daha sade, planlı ve deneyimli yaklaşırdık.

İster kendi işiniz olsun, ister kurumsalda bir proje:

Mükemmel olana kadar beklemeyin.
Basit başlayın. Öğrenerek ilerleyin.

Previous
Previous

Risk ve Getiri: Kariyer Yolculuğunda Dengeyi Bulmak

Next
Next

Çeşmenin Başındayken Suyunuzu Doldurdunuz mu?”